Gecenin Nöbetçileri
Yağmurlu bir geceydi, sokaklar bomboştu babam beni sigara aldırmaya göndermişti. Tek bir insan bile gözükmüyorken oyunçak dükkanının yanındaki çıkmazdan, sesler geliyordu. Başıma bela almak istemiyordum lakin, bir tarafım yardıma ihtiyacı olan biri olabilir diyordu. Adımlarımı yavaşlatıp seslere yaklaştım hislerimde yanılmamıştım, bir adam zorla bir kadına sahip olmaya çalışıyordu. Kadın çırpınıyor çığlık atmaya çalışıyordu pek bi faydası olmuyordu benim dışımda gelen kimse yoktu. Elime bir taş alarak adamı hedef haline getirdim. Iskalasam bile dikkatini dağıtabilirdim. Peki ya sonra ne yapacaktım bana sararsa kaçabilecek miydim? derin bir nefes aldım. Şimdi yapabilirdim. Taşı adamın kafasına attım ki taş o kadar büyük değildi bir bilye kadardı, adam taşın geldiği yöne baktı. Saklandığım yerden çıktım. “pardon köpek kovalıyordum da” adam sözlerimin üzerine kadını bırakıp benim peşime düştü. Tek tanık bendim elbette beni kovalayacaktı. Gecenin yarısında sokak lambalarının parlaklığı sayesinde yüzünü görmüştüm. Polislere ifade verebilir sicilini yakabilirdim, risk almak istemezdi. Yüreğim telefon alarmı gibi aralıksız atarken nefesim kesilmiş bir vaziyette koşuyordum. Elbette ki yanlış yere girdim bir çıkmaz sokağa. Koşabildiğim yolumun sonu olan duvara geldim, duvara yaslandım. Katilim önümde avına yavaş yaklaşan bir kaplan gibi geliyordu. Son anlarım olduğuna inanmak zordu. son bir gülümseme. “buraya kadar küçük kız, bir kadın olmadı ama onun yerini kolaylıkla alabilirsin” iğrenç gülümsemesini yayıyordu. Her şey o an oldu adımlarını hızlandırdığı anda bir flaş patladı kucağıma bir şey düştü. Gördüğüm şey o adamın kafasıydı bedeni gözlerimin önünde yere düştü, dilim kilitlendi ne çığlık atabiliyordum ne de olayları kavrayabiliyordum. Hızlıca ayağa kalkıp kucağımda ki kafayı yere fırlattım. Etrafıma baktığımda sokak lambasının altında altı kişi beliriyordu, yüzlerini ayırt etmek zordu her birinin yüzünde maske vardı. Neyime güveniyordum, bilmiyorum ama onların olduğu yere yürüyordum. Bir flaş daha patladı ve ortadan kayboldular. Onların olduğu kısma geldiğimde yerde Gecenin Nöbetçileri yazıyordu. “Gecenin Nöbetçileri….”